9 Haziran 2013 Pazar


   Roland Garros'da şampiyonun adı yine değişmedi. İspanyol raket Rafael Nadal, Roland Garros'ta 8. zaferine vatandaşı David Ferrer'i 6-3, 6-2 ve 6-3'lük setlerle 3-0 yenerek ulaştı ve toprak kortun kralı olduğunu bir kez daha kanıtladı.
   Toplamda 12. Grand Slam şampiyonluğuna ulaşan Nadal, Roland Garros'ta elde ettiği 8. şampiyonluğuyla herhangi bir Grand Slam turnavasını en fazla kazanan tenisçi olarak tarihe geçti.
   2005 yılında kazandığı Roland Garros turnuvası ilk Grand Slamı olan Nadal bu tarihten sonra her yıl en az bir Grand Slam kazanarak bu alanda da bir rekora imza attı. Üst üste 9 yıldır en az bir Grand Slam kazanan Nadal bunu 8 yıl üst üste başaran Roger Federer, Björn Borg ve Pete Sampras'ı geride bırakmış oldu. 

5 Haziran 2013 Çarşamba

 


   90'larda çocuk olmak;

  • PS veya bilgisayar oyunları yerine, atari oynamak.
  • Futbolcu kartları ve taso biriktirmek.
  • Pokemon,Power Rangers ve Teletabi seyretmek.
  • Pazar banyosundan sonra 'Şahane Pazar'ı izlemek.
  • Sokakta mahalle maçları yapmak.
  • İstop, yakan top ve misket oynamak.
  • Sanal  bebek beslemek.
  • Geleceğe Dönüş serisini izleyip zamanda yolculuk yapmayı istemek.
  • Işıklı ayakkabılarla oradan oraya koşup gezmek.
  • TRT 2'de Bob Ross'u izlemek.
  • Tsubasa izledikten sonra aynı hareketleri mahalle maçlarında yapmayı denemek.
  • Hava durumunu teletexten öğrenmek.
  • Mp3 çalar yerine, walkman dinlemek.
  • Mp3 indirmek yerine, kaset doldurmak.
  • Hugo ve Tolga abiyi seyretmek.
  • Sinek ilaçlama aracının arkasından koşmak.
  • Komşunun bahçesindeki meyvelere dadanmak.
  • Kokulu silgiler kullanmak, 'Capri-Sun' içmek, ağızda patlayan şekerleri yemektir.
  • Casio saatlerle maç yapmak. (Saliseyi 00,30,60 ve 99'da durdurmak gol demekti.)
  • Göz yaşartan sakızları çiğnemek. (Sulugöz)
  • 'Bizimkiler', 'Süper Baba', 'Çılgın Bediş' ve 'Ruhsar' gibi dizileri izlemek.
  • Tetris oynamak.
  • Çoraptan top yapıp evin içinde oynamak ve anneden azar işitmek.
  • Boncuklu tapancalarla oynamak.
  • Saçları Amerikan kestirmek.
  • Okulda tırnak kontrolüne maruz kalmak.
  • Kemal Sunal filmlerini binlerce kez seyretmek gibi daha sayamadığım bir çok güzellikleri içinde barından bir nesil olmak.










3 Haziran 2013 Pazartesi



   Sosyal Medya'nın psikolojik etkileri, sosyal medyayı daha aktif ve etkin bir biçimde kullanan gençler üzerinde görülüyor. Hemen hemen herkesin sahip olduğu Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım siteleri bireyler üzerinde bazı psikolojik sorunlara da neden oluyor. Bunlardan bazıları ;
   - Facebook ve Twitter'da takip edilme ve beğenilme sayıları bireylerin psikolojilerinde etkili oluyor. Paylaşımları beğenilmeyen kişiler kendini mutsuz ve depresif hissediyor.
   - Facebook'ta arkadaş sayısının az olması veya arkadaşlık tekliflerinin reddedilmesi de kişilerin psikolojisini bozuyor.
   - Facebook ve Twitter profillerinde kişiler kendilerini sürekli överek ve kibirlenerek egolarını tatmin ediyorlar.
   - Bir diğer unsurda bu sosyal paylaşım siteleri sanılanın aksine kişileri sosyalleştirmekten çok asosyalleştiriyor.

   " Bıraktım acının alkışlarına 3 Haziran 63'ü "




1 Haziran 2013 Cumartesi


   Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray Türkiye'nin sadece en köklü spor kulüpleri değil aynı zamanda en büyük sivil toplum örgütlerinden biri. Maalesef son zamanlar bu 3 kulübün rekabeti sadece saha içinde kalmayıp saha dışında istenmeyecek boyutlarda bir kin ve öfkeye dönüştürülmüştü. Bu kin ve öfke medya, kulüplerin başkan ve yöneticileri tarafından anlamsız bir şekilde sürekli körüklenmişti. Oysa bu kulüpler zamanında aynı stadı paylaşmış, beraberce oturup maçları izlemişlerdi. Günümüzde birbirlerine duydukları nefret ve kinden uzak olarak.
   Ancak bu 3 güzide kulüp belli bir amaç için bir araya geldiklerinde ne kadar büyük bir sinerji yarattıkları son olaylarda ortaya çıktı. Saha içindeki ezeli rakiplerin, saha dışındaki birlik ve dayanışmasının daha uzun süre devam etmesi dileğiyle.
   100 yılı devirmiş asırlık çınarlar; Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray iyi ki varsınız...

  Popüler video paylaşım sitesi youtube video ayarları kısmına ağır çekim özelliğini de ekledi. Bu yeni özellik sayesinde kullanıcılar videolarını normal hızın sekiz katına kadar yavaşlatabilecek. İstenilen hız ağır çekim seçeğinden seçilerek ayarlanacak. Youtube'un bu uygulama ile hedefi; kullanıcılarına yükledikleri videoları daha etkileyici bir şekilde sunma fırsatı vermek.
Subscribe to RSS Feed Follow me on Twitter!